iletişim

fanzinmatmazel@gmail.com

9 Temmuz 2010 Cuma

kucak dansı

Salt olarak özlediğimi söyleyebilirim. Ancak neyi ya da kimi özlediğimi bilmiyor gibiyim. Bir saniye… Neyi sorusuna cevap verebilirim. Güvende olmayı ve sevilmeyi özlüyorum sanırım. O ikisi olmadan o kadar çok zaman geçirdim ki eksikliğini hissettiğim onlar mı emin olamıyorum. Zavallı ben giriş, gelişme ve sonuç bölümlerine sığdırılmak zorundayım. Hoş, roman olsam ne fayda? !

Bugün iş çıkışı yine uzun yoldan gitmeyi tercih ettim. Soğuk hava montumu delip bedenimi titretiyordu. Vücudumun bu denli farkında olmak canımı acıtsa da bunun iyi geldiğini hissediyordum.

İstifa etmek mi? Elinden başka bir şey gelmeyen ve bu işe kirpiklerine kadar giren biri olarak istifa etmek, hadi oradan bırakmakla intihar etmek aynı şey. Keşke şu filmlerdeki sert rock parçalarıyla –her anlamda- dans eden tekinsiz seksi hatunlar gibi olsaydım. Çünkü öyle olunmaz doğulur. Ben bazen fark etmeden demir parmaklıkları sıkan, bacağını açarken bir yere çarpıp morartan bir yosmayım sadece. Keşke ah keşke… Eğer düşlediğim gibi olsaydım belki hayat düşlediğim gibi kolay olurdu. Bu benim seçimim hayatın bana sunduğu bir kanepe seksi dişlerimin arasından geçmesi gereken. Asla ve asla fakirliğin içine doğduğum için değil. Aslında ben olmam gereken yerdeyim. Kendimi kurtarabileceğim en yüksek tepeye tırmandım. Yarı çıplak şekilde tırmandığım bar direği olsa da mahalle aralarında sürtmekten iyidir. Keşke yosma olmak havalı olsaydı diye düşünürdüm eskiden. Kendimi kandırmaya çalışmadım değil ama yetmedi.

Camekânların içinde dans ederken ışıklı şık bir caddede olduğumu hayal ediyorum. Sanki şık bir restoranda yakışıklı sevgilim baştan çıkarmaya çalışıyormuşum gibi dans ediyorum. Başka türlü ömrümü burnumu cama yapıştırarak diğer kızlar ne yapıyor diye bakarak geçireceğim. Çünkü biliyorum. Bazen gözlerimi sımsıkı yumsam dahi sevgilimi göremiyorum, ışıklı caddede yürüyemiyorum. Dumanlanmam gerek biliyorum. Fakat iş başındayken olmaz, başka türlü de çekilmez ya. O meşhur psikopat müşteri hikâyeleri kulağımda çınlıyor. Uyanık olmalıyım diye düşünüyorum. Neyse bugün de her şeyin farkında olayım bari. Camekânın önünden geçen yüzlere bakarak eğleniyorum.

Bana âşık olmazsınız. Eğer olursanız karşılığımda sadece aşağılanırsınız. Dışarıda hiçbir kadın bunları size kendi isteğiyle yaşatmadığı için buradasınız. Ve âşık oldunuz öyle mi? Cık, cık yazık! Hâlbuki başka yerde tanışsaydık sizi sevebilirdim yalanını atmayı ne çok isterdim. Ne yazık ki şu anda ilgilenmem gereken vereceğiniz bahşişi nasıl arttırabileceğim. Biliyorsunuz kucak dansçılarına artık öyle bol keseden maaş yok. Nasıl olsa para sıkıştıran bol, dediler. Ben de can havliyle şortun cebine sıkıştırılan miktar artsın diye üstümü çıkarıyorum ve senin elin cebine gidiyor.

J.J.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder