iletişim

fanzinmatmazel@gmail.com

9 Temmuz 2010 Cuma

unutulmuşkırmızı

Dudaklarımı kırmızıya boyadım, dün gece, tam da sen uykudayken. Sana yazdığım mektupları aradım,yoktular. Yakmıştım hatırladım. Sonra pencereme bir sinek kondu, kaç gündür gitmiyor, onun sen olabilme ihtimaline vurdum ben de kendimi. Sinek oluyorsun. Kapkara bir sinek, vızıltısı vızıltı değil, sanki ölüm sesi, bir sureti var görmelisin. Beni o kadar korkutuyor ki bu böcek, sen olma ihtimaline vurdum ben de kendimi. Onun gözlerinden beni izlediği. Görüyor musun sevgilim? Ne hale geldiğimi? Böcekleri sana benzetiyorum şimdi. Dört gündür gitmiyor penceremden. Keşke özleyip, izlesen sen de beni. Bir pencere aralığından. Nefret ettiğim iğrenç bir böcek gibi.

Rüyalar görüyorum ne zamandır. Bilirsin pek rüya görmem oysaki. Erkek organı taşıyan kadınlar görüyorum. İnleyerek boşalıyorlar, çirkinleşiyorlar, kendilerinden iğreniyorum. Korkuyorum sonra hem. Çok korkuyorum bu kadınlardan, ben pembe bir bulutun içindeyken onlar aşağıdalar. Ama göz göze geldik mi yanıyor gözlerim. Görüyor musun sevgilim? Ne hale geldiğimi? Seni düşünerek uyuduğumda oluyor bunlar. Tam dört gündür aynı kabus. İşte aşağıdaki penisli kadınlara benzetiyorum seni, bir o kadar çirkin.

Ufacık seslerle irkiliyorum. Ben ki nelere cesaret eden bir kadın! Adımla sallanırdı erkeklerin korkucuk tepecikleri. Kaçıyorum şimdi bu yuvadan. Bir tütsü yakıyorum sonra, dumanında sen tütüyorsun. Koku ağırlaştıkça kanım nikotine acıkıyor, ağzımda bir kuru tat. Su içmeye gidemiyorum, musluktan gelen sese irkiliyor yüreciğim. Görüyor musun sevgilim? Ne hale geldiğimi? Seni dünyanın en zararlı kokusuna benzetiyorum, içine çektikçe bastırıyorsun insanın göğüs kafesini. Daraltıyorsun tüm ciğerlerimi, öyle berbat bir koku ki, öldürücü, zehirli…

Tam dört gündür uğursuzluğun uğultusu beynimde. Susmuyor , susmuyor işte düşüncem. Seninle ve yine seninle ilgili bir çok hayal.. köpeklerle seviştiğini bile düşünüyorum çoğu zaman, seni insanın yanına layık göremiyorum sevgilim..
Layık olmadığından..

Ben, ben her zamanki şalımı attım sırtıma, oturdum bu gece sana yazabileceğim en romantik mektubumu yazdım.en son romantiğimi. Şimdiyse yağmur sesinin karla ilintilendiği yatağıma,kabuslarıma,sineğe, kokuya son vermeye uyuyorum. Beni düşünme sevgilim beni sorma,ben iyiyim.
Kendisindenbaşkaeksiğiolmayankadın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder